Pages

May 9, 2009

e-pi-kür-yen

bu girdi'nin altını önümüzdeki ay boyunca dolduracagim. her bir harfi büyük bir dikkatla kondurduk. biz. benler. ben. dolduracağım. çalakalem günler gelecek. bünye. dikkat. hem iyi hem kötü anlamda.
_1105009_iki tekerli ve pedallı bir araçla ferah bir havada varılan bir avludaki şezlonga yaprak gibi hafifçe düşmek + yeşil çay + godspeed you (+ biraz açık radyo + enver ibrahim) + uzun zamandır zihnin kenarlarını tırmalayarak bekleyen biriki metni okumak
_1205009_güzel bir havada uyanmaya çalışmak (ı-ıh eksi bir puan, öğlene doğru zar zor kalktım) + yataktan kalkmadan bookchin'den bir makaleye göz atmak (eksi bir puan, yeni bir şey yok, çeviri de fena) + [bürokratik kırtasiyecil fenalıklar ve muhasebe fenalıkları ve şirketcil fenalıklar] + havuzda takla çalışmak ve iyi-kötü becermek ve yüzmek (artı beş puan, iyi geldi, becerdim lahn!) + [bürokratik kırtasiyecil fenalıklar ve muhasebe fenalıkları ve şirketcil fenalıklar] + avluda kelebek ve yeşil çay (fena değil) + galata köprüsünde arkadaşlarla akşamüstü birası!! (on puan) + asmalımescitte devam birası (iniş yolu) + alkollü eve sürüş (nötr) + ertesi güne (ve belki önümüzdeki yılın tamamına) sarkan bürokratik saçma sapanlıklarla ilgili beklenti (eksi 27 puan öf)
_1305009_erken uyanışın keyfi yaşanıyor ama iş için kalkıldı belirli bir insanın arandığı yerde bulunmadığının işitilmesi (keyiflerde erken düşüş) + okul civarında koşturmacalar (kan ter içinde ama nötr) + tamamdır deyip şezlongu toplayıp avluya inmek (keyiflerde yukarı kıpranma) + belirli bir muhasebe birimine telefon ve iyi niyetle yaklaşılan bir şirket tarafından utanmazca atlatılmakta olunduğunun anlaşılması + kan ter içinde şirkete varmak ve yalanlar ve yalanların açığa çıkması ve iki adet "çok ayıp" ve sözlü anlaşmalar, devredilen gerginlikler + yemek + erik + ı-ıh, yorgunluk.
_1405009_ertelemek gibisi var mı? bir kısmı hallolup bir kısmı ertelenen gerginliklerin ardından günün geri kalan kısmını frenchpressle inilen bir avludaki şezlongda geçirmek düşünmek yazmak kurgulamak ve süren muhabbet ve önceki iki günden devreden gecikmiş stres ağrıları
_1505009_olumlu bir şahsiyetin sergilenmesi, olumlu şahsiyetlerin sergilenmesine şahit olunması, işlerin görünürde rahat gibi akan kıvamı + çimenler üzerinde yatay okuma seansları + verimli görüşmeler + hafif bir kokteyle eklenmek + misafirlikte yatay sinema keyifleri
_2305009_işlerin toparlanması, biraz kan ter ve gerginlik ardından. avluda ofisler, yazılar, gitmeden önce kitlenmişliği yazılar okumalar bir sıkıştıran koşturmaca şemalar ı-ıh, bünye epiküryen değil, semi-epiküryen.
_2405009_rahvan haftasonları + okumaklar + epiküryen bir ferahlık + pencerenin önünden mutfağa yönelmek, gerinmek, o anda unutulmuş bir gönencin artık çay değil ama kahve vaktinin gelişiyle yeniden beden buluşu
_2605009_epiküryen olsaydı belirli bir metaı satın almak üzre kendini öğlen sıcaklarında yollara vurmayacağı gibi, belli başka bir metaı elde etmek üzre beklenti de üretmezdi. orta-uzun vadeli planlar yapmazdı. avlulara inişleri gerçekleşmeyebilirdi, çünkü kolay olan, durduğu yerde akadurduğu gibi akmak gitmekti.
_2705009_ayrica bu kadar çalışılmazdı, eziyetler, zahmetler... dağınık şahsiyetin katmanları, semi-epiküryen, semi-asketik, bir miktar tembel ve bir miktar çalışma bağımlısı...
_2905009_insani katmanlar insanı çekip duruyor olmalıydı, yani insani katmanların en kalın kalın alta serilmiş olanları.. ama en yukarıdaki bir entelektüel katman çekiyor, başka da bir şey çekmiyor, bünye tahta gibi, heyecansız, böylece epiküryen.
_0206009_çekip götürdüğü yerden gittiği gibi ilerlemek: e-pi-kür-yen. çekip getirdiği yere çekip getirmek. avlular, avlularr, avlulahhrr... keyifli işlere nihayet gelmek varmak. keyifli de olsa her uğraşın biraz endişe, biraz meydan okuma, bolca yorucu kafa emeği içerdiğini hatırlamak, duraklamak. kafa üretimi hususunda aynı anda hem pek bünyeye güvenli hem biraz gergin olunduğunun anımsanması. risk zira: zarlar hep düzgün geliyor gibiyse de yine zarlar atılacak, sonuç beklenecek, zarlar çarpacak, dönecek, beklenecek... başka yolu yok.
_0706009_epiküryen her neyse bünye onun her tersiydi; eskiden. bünye arzu ettiklerini hayattan alabilmek için elinden gelen her şeyi yaptı. arzu ettikleri de azımsanacak miktarlarda değildi doğrusu. alabildiklerini aldı. envanterine not etti. alamadıkları konusundaki yeteneksizliğini takdir etti. onları da not etti. hayatla hesabını gördü. şimdi yine işte hayatın akıntısına kapılmaktan kaynaklanan sıkıntılar ve keyifler arasında sürükleniyorsa da, bir açıdan, evinde e-pi-kür-yen bir gebeşlik içinde ferah bir yataylık sürdürmesi şaşılacak şey değil, gençliğinde yapamıyordu bunu -huzursuz ruh. şimdi bünyeyi dışarının sıkıntılarına çeken bir şey yok. içerinin keyiflerine yatıyor, hafta sonları. ve üretmek. sıkıntısızca. (ama esasında bünye epiküryen değil, ve sıkıntısızca yeni sıkıntılar planlamak da keyiflerinin parçası)
_0906009_ufak tefek ve önemsiz de olsalar, onlar bünyenin yapılacak işleri, onları seviyor bünye, onları ertelemek, onlar oradayken ıvır zıvırla vakit öldürmek, değil, bünyeye göre değil. isteniyor ki uğraşmak, bitirmek, yapmak. yoksa sıkılınıyor. birşeyleri görev edinmek, sonra da görevleri yerine getirmek.
_1006009_cep telefonunun aynasında yeni bir yapılacak işler silsilesinin belirmesi ve yaklaşık üçte birinin bir günde silinmesi. yazılmalıydı çünkü yeniden biriken kırtasiye işleri gerginlik yaratıyordu, kontrol altına alınmaları ruha huzur verecekti, vermiştir. herşey sürmek. eskiden sıkıntı olan şimdi keyfe, eskiden keyif olan şimdi sıkıntıya dönmüşse ekpürosis gerçekleşmiş bile. bünye epiküryen olmaktan çok stoik mi yoksa? bünyenin her hareketi doğaya uygundur ve o asla hata işlemez? bünye bu yeni dönüşünde esasta aynı olacak idiyse de belki zihninde ve ruhunda fazladan bir iki tahta yer edecektir.

May 5, 2009

gençlik kıpırdanmaları.. maziden bir gıcırtı daha..


maziden kalan bir albüm daha! 2000-2001 olsa gerek, hisli hisli inceleyelim. bu pakete koymadığım biriki iş/yayın daha vardı, ama dursunlar şimdilik... [ufak tefek hatalar olabilir ama olur artık..]

taşkışla için duvar yayını serisi: büyük helecan. o zaman hayalet gemi'de işlerini yayınlayan orhan cem çetin'in bir sergisi olmuştu taksim sanat galerisinde, ondan etkilenmiştim epiy. kolay okunur bir duvar yayını yapmaya kastetmiştim.. (duvarlarda böyle duruyordu: böyle)
teşhirde başlangıç var (çok içli çocuk)
belirli bir bayan R! (acaba kim?) bütün seri bu öykü için yazıldıydı aslında.
korku dolu apartman

ev yolları
yaralı korumacı


ve takip eden kısa dönemden bir seri iş:


herşeyin ta...


asi eşya (kişileştirme serilerinin sonu?)


odam böyle olsaydı (bunu duvar yerine cama asılsın diye aydingere çoğaltıyordum bkz. attırmayınız)


kartpostal şairi


bir avlunun neresi..


6 şubat sabahı işemek! (bu hala iyi bir iş gibi geliyor bana)




ve bitmeyen kozmik
telefon beklentisi..
(telefon kulübesi serisi. seridir, resme tık.)

şalterlerimi attırmayınız!
(mühür delisi)(plexi panoların ilk yapıldığı zaman idi, bayan r. haber salmıştı duvarlara bişey asmayın boya masraf oluyor diye, sonra da ortaya çıkmıştı ki plexi panolara dekanlık mührü olmadan birşey asılamayacak. ne zaman bir şeyler "daha düzgün" yapılacak deseler bunun bir küçük-zapturapt-altına-alma-denemesi olduğunu orlarda anladım...) (seridir resme tik.)



arsız bir dergi için çalışmalar (seridir galba, seri midir? değil gibi..)




ve bonus!
o zamanlardan bir seri eskiz (b.s.r.t.)
ve ikinci bonus! bünyenin dönemki ruh halini aksettiren içli bir yazı: ayrılırken yazılmış hazin elveda yazısı (yayınlanmayan beyaz duvar için idi)

May 4, 2009

retro:

retro: bir zamanlar zevkli zevkli boyadığım laviler... (tabi elim sürekli bir tek kaçışlara, bir peyzajlara gidiyordu, oysaki süprematist işleri, sonra konstrüktivistleri falan bir çalışayım dedimdi...) tarih olarak şimdi 2001 diyeyim ama tam hatırlayınca düzeltirim..
ilk başta maleviç'in süprematist işlerini biraz taklit edecektim... sonra işler hızlı geliştiydi (albüm için resme tıklayınız)

psödo-kozmik (albümdür, tıklayınız efenim)


sonra tek kaçışlılara kaçıyor ruhum (alb. resme tik)


ve memleket peyzajında sonlanmak (a.r.t.)